Park satışı Danıştay'a taşındı: Hukuksuzluğun filmi kaç defa daha çekilecek!

İzmir'in Çiğli ilçesinde bulunan parkın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla 6 katlı imar verilerek özelleştirilmesine TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi’nden itiraz geldi. “Hukuksuzluğun filmi kaç defa daha çekilecek!” başlıklı bir açıklama yayımlayan oda 2 yıl önce de aynı bölgede aynı nitelikteki plan değişikliği yapıldığı ancak Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun kararı iptal ettiği hatırlatılarak, “aynı nitelikteki plan değişikliklerinin yürütmesinin durdurulması ve iptali için Danıştay 6. Dairesi Başkanlığı nezdinde dava açılmıştır” denildi.

Hazine ve Maliye Bakanlığı Özelleştirme İdaresi, Resmi Gazete’de yayınlanan ilanında İzmir’in Çiğli ilçesinde bulunan 5 bin metrekareden büyük bir parkı satış listesine koyması tepki çekti. AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzaladığı karara göre; Küçük Çiğli Mahallesi Egekent Merkez Camii’nin kuzeydoğusunda kalan 1075 ada, 1 nolu parselde 5 bin 81 metrekarelik ‘yeşil alan’ olan “Büyük Gül Parkı”nın imarı değiştirilerek 6 katlık imar izni verildi. Yaklaşık 33 milyon lira satış bedeli belirlenen ana yola cepheli arazinin değeri de satış ihalesi öncesinde arttırıldı.

İMAR DEĞİŞİKLİĞİ DANIŞTAY’DA

Yapılan karara tepki gösteren TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi “Hukuksuzluğun filmi kaç defa daha çekilecek!” başlıklı bir açıklama yayımladı. Sosyal ve kültürel tesis yapılmak üzere kamu eline geçmiş bir alanın, imar planı değişikliği yoluyla konut alanı olarak değiştirilmesi ve satmasının planlama esaslarına ve şehircilik ilkelerine aykırı olduğu aktarılan açıklamada, kararın yürütmesinin durdurulması ve iptali için Danıştay 6. Dairesi Başkanlığı nezdinde dava açıldığı bildirildi.

“YARGI KARARININ ARKASINDAN DOLANMAK”

Açıklamada Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu`nun aynı bölgede iki yıl önce yapılan imar değişikliğini iptal ettiği hatırlatılan açıklamada, “Mahkeme kararından da açıkça görüleceği üzere kamu mülkiyetinde bulunan dava konusu alanın kamu kullanımı dışına çıkarılması hukuka aykırı bulunmasına rağmen Cumhurbaşkanlığı Kararı ile bu alanın yeniden yapılaşmaya açılması alınan kararı yok sayma anlamına gelmektedir. Yargı kararının kısmen veya yalnızca yüzeyde uygulanmasının ise bu yükümlülüğü karşılamadığı, hatta yargı kararının arkasından dolanmak gibi kötü niyetli tutumlar olarak algılanmasının kaçınılmaz olduğu açıktır. Bu hukuksuz uygulamalar esasen görevi kötüye kullanma fiilini doğurmaktadır” denildi.

“BİLİM VE AKLA AYKIRILIK”

Dayanışma çağrısı yapılan açıklamada, “Mahkeme kararlarına rağmen kentlinin sosyal ve teknik altyapı ihtiyacını karşılayacak nitelikte olan ve kamusal kullanıma ayrılmış bir mülkün, yeniden onaylanan imar planı değişiklikleri ile özelleştirilmesinde ısrar edilmesi bilim ve akla tamamen aykırılık teşkil etmektedir. Halkın ortak yararını hiçe sayan tamamen rant amaçlı bu akıl dışı girişime karşı başta İzmirlileri olmak üzere hukuka inancı olan tüm kurum ve kuruluşları itirazlarını yüksek sesle ifade etmeye davet ediyoruz” ifadeleri kullanıldı.