SİTEMİZE UĞRADIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ
SİTEMİZE UĞRADIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ

Başbakan Binali Yıldırım, İzmir'de



 BAŞBAKAN Binali Yıldırım, çeşitli açılışlara katılmak ve ziyaretlerde bulunmak üzere İzmir'e geldi.

Başbakan Binali Yıldırım, İzmirde
Başbakan Yıldırım, ilk olarak 1 Kasım 2015 tarihinde yapılan genel seçimlerde partisinin yüzde 82 oy aldığı Menderes ilçesine bağlı kırsal Küner Mahallesi'ni ziyaret etti. 
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı yaptığı dönemde de Küner'e gelen ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın telefonla köylülere konuşma yapmasını sağlayan Başbakan Yıldırım, kahvede köylülerle yine bir araya geldi. Başbakan Yıldırım, çay içtiği köy sakinleriyle bir süre sohbet etti.

ÇOCUKLARININ YAPTIRDIĞI OKULU AÇTI
Başbakan Binali Yıldırım, Menderes'in Küner köyüne yaptığı ziyaretin ardından Karabağlar ilçesi Selvili Mahallesi'ne geçti. Çocukları Bahar Büşra Köklübay, Erkam ve Bülent Yıldırım'ın bağışlarıyla yapılan Havva Yıldırım Anaokulu ile 32 derslikli Bahar Yıldırım İlkokulu'nun açılış törenine katıldı. Eşi Semiha Yıldırım'ın da hazır bulunduğu törene ayrıca, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan da katıldı.
Törende İzmir Valisi Erol Ayyıldız'ın ardından Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz konuştu. Bakan Yılmaz, "İzmir'de en çok ihtiyaç duyulan alanda bu okul açıldı. Bu okul Yıldırım Ailesinin eğitime kazandırdığı ilk okul da değildir. Ancak bu okulu tacın incisi konumundadır. Okulumuz cuma günü öğrencileriyle buluştu" dedi.
BAŞBAKAN KÜRSÜYE ÇIKTI
Daha sonra Başbakan Binali Yıldırım, açılışa katılan kalabalığın "Her yer Binali, her yer Yıldırım" sloganı arasında kürsüye çıktı. Başbakan Binali Yıldırım, "Benim için, ailem için çok anlamlı, gurur verici bir gün. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın arifesinde Türkiye Cumhuriyeti'nin İzmir'den çıkan bir milletvekili, son başbakanı olarak size hitap ederken pek çok heyecanı birlikte yaşıyorum. Rahmetli anamın ve Allah uzun ömürler versin, sevgili kayınvalidemin adlarını taşıyan okulları güzel ilçemiz İzmir'in en vefakar ilçelerinden birisi Karabağlar'da okuyan yavrularımıza armağan ediyoruz. Benim anam Bahar Yıldırım'ı ömrünün baharında kaybettiğimde kendisi henüz 38 yaşındaydı. Kaybettiğimiz bütün annelerle birlikte sevgili annemin de ruhu şad olsun, mekanı cennet olsun. Okulun tabelasında Bahar Yıldırım yazdığını görünce, güzel annemin şevkatli kollarıyla bana sarıldığını hissettim. Beni ve kardeşlerimizi ömrünün baharında öksüz bıraktığında bizim çok ama çok okumazı isterdi. Biliyorum ki şu anda onun ruhu bizi görüyor ve bu manzaradan mutlu oluyor. Analarımız için ne yapsak azdır. Eğer bugün anam hayatta olsaydı, sırtımda hacca bile götürürdüm. Kayınvalidem Havva anam da bana anamın yokluğunu hiç hissettirmedi. Ailemize kol kanat geren bir hanımefendi. Sağlık nedenleriyle aramızda değil, kendisinin de ellerinden öpüyorum" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, "Erzincan'ın Refahiye ilçesinden Topal Dursun'un evladı olarak Bahar Hanım'ın evladı olarak doğan Binali Yıldırım, şu anda Türkiye Cumhuriyeti başbakanı olarak sizlerle beraberse, bunu ülkemize, güçlü cumhuriyetimize ve aziz milletimize borçluyuz. Kimsesizlerin kimsesi olan cumhuriyetimiz, çocukluk çağında yetim kalan bu kardeşinize, ülkesine hizmet etme imkanı verecek ve ona imkanlar hazırlayacak büyük bir yönetim şeklidir. Bugün bütün yavrularımız da köylerde, şehirlerde ülkemizin teminatı, yarınlarımızın umududur. Bütün yavrularımızın Ulusal Egemenlik Çocuk Bayramı'nı tebrik ediyorum" diye konuştu.
'23 NİSAN TÜRKİYE'NİN İLK RESMİ BAYRAMIDIR'
Konuşmasına "23 Nisan Türkiye'nin ilk resmi bayramıdır" diyerek devam eden Başbakan Binali Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizler bugünlerde çocuklarımıza, kendilerine emanet edilen değerleri, emanetin önemini ve büyüklüğünü daha çok anlatacağız. Özellikle ülkemize, devletimize, bayrağımıza yönelik bölücü, yıkıcı faaliyetler karşısında daha fazla ülkemize sahip çıkacağız. Egemenliğimizi gözümüzün nuru gibi koruyacağız. Ay yıldızlı bayrak altında yaşayan her bir vatan evladı bilsin ki; ne Kurtuluş Savaşı, ne 15 Temmuz alçak FETÖ kalkışması, ne bu vatanı bölmek isteyen hainlerin girişimleri, ne de şehitlerimizin kahramanlıkları asla unutulmayacak, unutturulmayacaktır. Bunun için de birbirimize daha çok kenetleneceğiz, birbirimizi daha çok seveceğiz. Ülkemizin düşmanları bellidir. Düşmanları bayrağımıza karşı çıkanlardır. Düşmanlar 780 bin metrekare vatan toprağında ayrımcılık yapamaya kalkanlardır. Kardeşi kardeşe kırdırmak isteyenlerdir. İç ve dış mihraklara, kardeşliğimizi çekemeyenler ne yaparsa yapsın, Afirin'de yaptığımız gibi, El Bab'ta yaptığımız gibi, Gabar'da yaptığımız gibi, Bestler Dereler'de yaptığımız gibi, Kandil'de yaptığımız gibi tepelerine çökeriz, derslerini de veririz, bu bayrağı indirtmeyiz, bu ezanı dindirtmeyiz" dedi.
TEKNOLOJİ UYARISI
Konuşmasında teknolojinin esiri olmamak gerektiğini vurgulayan Başbakan Binali Yıldırım, "Birinci Dünya Savaşı'nda, İstiklal Savaşı'nda 7 düvelle mücadele eden bu millet, teknoloji esiri olmamalı. Teknoloji eğitimde, bilimde, hayatın her yerinde olmalı ama anamızın babamızın hatırını da sosyal medyadan sormanın bizim hasletlerimize yakışmadığını söylüyorum. Bayram tebrikleri bile toplu mesajlarla yapılıyor. Neredeyle iletişim kurmak yok oluyor. Kendimizi bu esaretten kurtarmalıyız. Hatta geçen gün bir şeye şahit oldum. Bakıyorum birisi düğün davetiyesinin fotoğrafını çekmiş, arkadaşına göndermiş. Arkadaşını düğüne davet ediyor. Arkadaşı da geri kalır mı muzip, tutmuş bir çeyrek altının fotoğrafını çekip ona göndermiş. Hayırlı olsun diye kutlama yapıyor. Ne hale geldik. Eğitim odaklı teknolojiyi geliştirmeye yönelik sonuna kadar kullanalım ama insanlığımızı, ruhumuzu, sevgimizi birbirimize göstermekte de cimri olmayalım. Bu okulda teknolojinin geliştirdiği her türlü imkan var. Hiçbir fedakarlıktan kaçınılmadı" diye konuştu.
24 Haziran seçimleri için de vatandaşlardan destek isteyen ve değişime hazır olup olmadıklarını soran Başbakan Binali Yıldırım, "Yeni bir destan yazacak mısınız" diye de sordu. Başbakan Binali Yıldırım ayrıca, "Başbakanlık görevim sona eriyor ama İzmir'e sorumluluğum devam ediyor. İzmir için daha çok çalışmaya, daha çok hizmet etmeye devam edeceğiz" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım konuşmasından sonra Milli Eğitim Bakanı ile birlikte, aralarında çocuklarının da bulunduğu hayırseverlere teşekkür plaketi verdi.
Başbakan Yıldırım, eşi Semiha Yıldırım ile birlikte okulu gezdikten sonra etkinlik alanında çocuklarla buluştu.


'YEMYEŞİL İZMİR İÇİN' FİDAN DİKTİ
Başbakan Binali Yıldırım, Karabağlar Selvili Mahallesi'nde, çocukları Bahar Büşra Köylübay, Erkam Yıldırım ve Bülent Yıldırım'ın bağışlarıyla yapılan Havva Yıldırım Anaokulu ile 32 derslikli Bahar Yıldırım İlkokulu'nun açılışının ardından 'Yemyeşil İzmir için hepimiz seferberiz' adıyla düzenlenen fidan dikim törenine katıldı. Geçen yılın Temmuz ayında çıkan orman yangınında kül olan bölgedeki fidan dikim töreninde ilk olarak Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu konuştu. Bakan Eroğlu, "İzmir'in suyu yoktu, Gördes'ten suyu biz getirdik. Ulaştırma Bakanlığı'ndan sonra en çok yatırımı bakanlığımız yaptı. Yemyeşil bir İzmir için daha güzel bir İzmir için buradayız. Orman teşkilatı İzmir'de çok çalışıyor, 98 milyon fidan toprakla buluştu. Yangınlardan sonra birileri çıkıp, 'Birilerine peşkeş çekecekler' dedi. Yanan alanların 1 metrekaresini bile başka amaçlarla tahsis etmiyoruz. 1 yıl içinde yanan alanlar tamamen ağaçlandırılıyor" dedi.
Daha sonra kürsüye çıkan Başbakan Yıldırım, 'Milletin adamı Binali Yıldırım' sloganları eşliğinde konuşmasına başladı. Yıldırım, "Güzel toprakları daha yeşil hale getirmek için fidanları toprakla buluşturuyoruz. Fidanlar ülkemizin geleceği için birer taze umut ve heyecan veriyor. Her orman yandığı zaman ciğerimiz yanıyor. Ormanlarımıza gözümüz gibi bakmamız lazım. Yanlışa göz yummamamız lazım. Bilim teknoloji artıyor, köylerdeki nüfus şehirlere gidiyor. Bunlar doğal kaynaklarımıza tehdit oluşturuyor. Büyümeye, kalkınmaya, barajlara, binalara, köprülere 'Evet'; ancak bunları yaparken, Cenab-ı Hakk'ın bize bahşettiği tabiata, ormanlarımıza da dikkat edeceğiz. Oralara da gözümüz gibi bakacağız. Gelecek nesillerin hakkına halel getirmeyeceğiz. Hava kirliliği, iklim değişikliği önemli sorun, dünyamızı tehdit ediyor. Bu tehlikeli gidişin artık tersine çevrilmesi lazım. Biz bu bilinçle sorumlulukla hareket etmek mecburiyetindeyiz" diye konuştu. 
'BÜYÜK ÇALIŞMALAR YAPTIK'
İktidarda oldukları sürede orman varlığını geliştirmek için büyük çalışmalar yaptıklarını vurgulayan Başbakan Yıldırım, şunları söyledi:
"Çevreyle ilgili aynı şekilde önemli projeleri hayata geçirdik. Çevre dostu yatırımlara dikkat ediyoruz. Artık hidrolik enerjisi, güneş enerjisi, rüzgar enerjisini daha fazla kullanıyoruz. Ülkemizin geleceğini, doğal gaza bağımlı halde inşa edemeyiz. Daha temiz bir çevre için güzel Türkiye’miz için ne yapsak azdır. Türkiye'nin daha yeşil, çevresiyle barışık olması hepimizin arzusudur. Bizim inancımızda, kültürümüzde ağaç dikmek çok önemlidir. 'Eğer kıyametin koptuğunu görseniz bile elinizdeki fidanı dikmeyi ihmal etmeyin' diyen bir dinimiz var. Hepimizi yaşadığımız dünyayı güzelleştirmeye mecburuz. Tabiat da bakım ve sevgi istiyor. Dünyada kuraklık, iklim değişikliği sebebiyle orman varlığı azalırken, Türkiye'de son 15 senede orman varlığı artmaya devam ediyor. Daha yeşil bir Türkiye için İzmir için durmadan, yorulmadan çalışıyoruz. 15 yıl içinde 4 milyar 39 milyon yeni fidan diktik. 2002 yılında 175 tane korunan alan vardı şimdi 557 korunan alan var. 2003 yılında 33 milli parkımız vardı, şimdi 43 milli parkımız var.
16 tabiat parkımız vardı, 225 tabiat parkımız var. Bizim farkımız; tabiatı, mahlukatı Rabb'imizin bize emaneti olarak görüyoruz. Gözümüz gibi bakıyoruz." 
7 BİN 500 TESİS
15 yılda 7 bin 500 tesisi ülkeye kazandırdıklarını anlatan Başbakan Yıldırım, şöyle devam etti:
"16 yılda 207 tane içme suyu tesisiyle vatandaşlarımıza kaliteli su içme imkanı sağladık. Ülkemizin en büyük serveti ormanlardır. Ormanlarımızı bitki örtümüzü korumak konusunda hepimize görev düşüyor. Ormanlarımız için en büyük tehlike yangındır. Yangınlar ormanın verimini tehdit ediyor. Hava ve su kaynaklarını beraberinde götürüyor. Yangında sadece ağaçlar yanmıyor, ne var ne yok bütün canlılar yok oluyor. Ülkemiz orman yangınları konusunda riski yüksek bir ülke. Kıyı kesimimizdeki 12 milyon 500 hektarlık orman alanımız her zaman risk altındadır. Orman yangınlarının trafik kazalarında olduğu gibi yüzde 87'si ihmalden, dikkatsizlikten, insan hatasından kaynaklanıyor. Piknik yapıyoruz, mangal yakıyoruz ne oluyor? Unuttuğumuz bir ateş koca bir ormanın yok olmasına sebep oluyor. Orman yangınlarını önleme konusunda hepimize görev düşüyor. Ağaç dikmekten daha güzeli, dikilen ağaçların yetişkin olmasını sağlamak, yangında yok olmasının önüne geçmektir. Bu ormanlar bizim geleceğimiz."
'SON BAŞBAKANIM AMA İZMİR'E BORCUM BİTMEDİ'
İzmir'e çok şey borçlu olduğunu, son başbakan olsa da hizmetlerin süreceğini vurgulayan Başbakan Yıldırım, "Hiç merak etmeyin, İzmir'e çok şey borçluyuz. İzmir beni bağrına bastı, milletvekili yaptı, bakan yaptı, yetmedi başbakan da yaptı. Allah sizden razı olsun. Türkiye Cumhuriyeti'nin son başbakanı olarak 24 Haziran'da görevimizi alnımızın akıyla tamamlayacağız; ama son başbakan olup da gitmiyorum. İzmir’deyim. İzmir'e hizmetim devam edecek. Çünkü İzmir benim evim. Benim vatanım, vatanımın en güzel köşesinden bir yer. İzmir'in efelerinden, yiğit insanlarından, yiğit kadınlarından bir söz almak istiyorum. 24 Haziran'da yeni bir döneme zafere hazır mıyız? Destan yazacak mıyız? Hizmet yolunda daha çok çalışacak mıyız? İzmir'in her şeyin en güzelini hak ediyor. İzmir kurtuluşun demokrasinin şehri. Türkiye'nin Avrupa'ya dünyaya açılan marka şehri" dedi.
Başbakan Yıldırım'ın konuşmasından sonra orman yangın söndürme tatbikatı gerçekleştirildi. Tatbikatta helikopter ve uçak gibi hava araçları da kullanıldı. Törende Başbakan Yıldırım ve beraberindekiler fidan dikti. 

Hiç yorum yok: