SİTEMİZE UĞRADIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ
SİTEMİZE UĞRADIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ

Şeytanın madeninde bir gün... (Bolivya-Potosi)

Dünya'nın en yüksek şehirlerinden biri Bolivya'daki Potosi... Dönemin zengin gümüş madenleriyle tecrübe edilmesi gereken seyahat noktalarından. Maden işçilerinin çalışma koşullarını, ilginç inanışlarını ve geleneklerine bağlılıklarını okuduğunuzda eminim ki, siz de çok şaşıracaksınız.

Güney Amerika'nın karakterini neredeyse hiç yitirmemiş, geçmişine bağlı kalmayı başarmış olan ülkesi Bolivya'nın en önemli şehirlerinden biri Potosi...  And Dağları'nda Cerro de Potosi Dağı'nın yamacında konumlanmış bir şehir. Şehrin oluşum nedeni olan bu dağ, geçmişte dünyadaki gümüş rezervinin yüzde 86'sını karşılamasıyla da insanlık tarihi için büyük önem taşıyor. İspanyol işgalcilerin dönemlerini çok zengin geçirmesini sağlamış olsa da, çalışan işçiler ve aileleri açısından da bir çok trajik hikayeye sahip Potosi maden ocakları. 
4090 metre yükseklikteki Potosi'ye ülkemizden gitmek için vizeye ihtiyacınız olmaması gibi bir avantajınız olsa da, bol aktarmalı bir yolculuk sizleri bekliyor. Öncelikle Bolivya'nın başkenti Sucre'ye Avrupa aktarmalı bir uçuş yapıp buradan da Bolivya'nın en sistemli çalışan 'Trans Copacabana' otobüs firmasıyla üç saatlik bir yolculuk sonucunda şehre ulaşabiliyorsunuz. Yüksek rakımı nedeniyle vücut sisteminizin alışmasının zaman aldığı bu şehirde ilk saatlerde bol sıvı almayı ve ağır yiyeceklerden uzak durmayı unutmayın. 

Şeytanın madeninde bir gün... (Bolivya-Potosi)

Ülkede gümüş rezervlerinin tükenmesi sonucu hızla fakirleşen Potosi'de hâlâ maden ocaklarında çalışmaya devam eden 11 bin maden işçisi bulunuyor. Yaşları 14 ile 30 arasında değişen madencilerin çalışma koşulları o kadar kötü durumdaki her sene bir çok işçi ciğerlerinde meydana gelen tahribattan dolayı genç yaşta hayatını kaybediyor. Normal şartlarda bir madene girme ve içerdeki hayatı tecrübe etme imkanınız yokken Potosi'de 'Şeytanın Madeni' ismi altındaki bu madenlerde bir gün geçirip, normalde şikayet ettiğiniz çalışma koşullarınızı bir kez daha gözden geçirebilirsiniz.

Yıllarca madenlerde işçi olarak çalıştıktan sonra bırakmayı başarmış olan Bolivyalı bir rehber eşliğinde madenin derinliklerine inmek, hem kendinizi daha güvende hissetmenizi sağlayan hem de işçilerle iletişim kurmanızı olanak tanıyan iyi bir seçenek. Madene ziyaret öncesi marketten satın alabileceğiniz birkaç hediyeyle gitmeniz neredeyse bir gelenek halini almış. Bunlardan bir tanesi Bolivya'nın her köşesinde satılan ve bütün halk tarafından kullanılan kokainin ham maddesi koka yaprağı.

Şeytanın madeninde bir gün... (Bolivya-Potosi)

Kurutulmuş olarak satılan bu yapraklardan bir miktar alıp yanağınızın iç kısmına yerleştirmenizin yorgunluğunuzu aldığı ve daha geç acıkmanızı sağladığı söyleniyor. Ayrıca yatıştırıcı etkisiyle de sinirleriniz alınmış bir şekilde geziyorsunuz. Tamamen yasal olan koka yaprağının etkilerinin tadını bu ülke sınırları içerisinde çıkarabilirsiniz. Yanınızda götürmeniz istenen bir başka hediye de yüzde 95 alkol oranına sahip bir içecek. Aslında neredeyse saf alkol. Madenciler gün içerisinde bu içecekten de sıkça tüketiyorlar. Bol meyve suyu ve sigara da götürdüğünüzde memnun olacakları ürünlerden. Madene girmeden önce de tabi ki maden işçilerinin giydiği kıyafetleri giymeniz gerekiyor. Kafa lambası da zifiri karanlıkta önünüzü görmeniz için çok önemli. 

Şeytanın madeninde bir gün... (Bolivya-Potosi)

Madene yaklaştıkça daha önce hiç tecrübe etmediğiniz bu durum kalp atışlarınızın artmasına neden oluyor. Ayrıca hiç durmadan çalışan işçilerin yanından geçerken üstünüzde hissettiğiniz meraklı bakışlardan çok ta ait olmadığınız bir yerde olduğunuzu anlıyorsunuz. Katlı bir sistemi olan maden ocaklarında her katta çalışan işçilerin görev dağılımları farklı. Bazıları kayaları kırarken, bazıları dışarıya raylı sistemlerle çıkan madenleri taşıyor. Derinlere indikçe  görev daha da ağırlaşıyor ve madenin büyümesi için duvarları kıran bir ekip karşınıza çıkıyor. Havanın olmadığı bu katta dışardan oksijen gelmesini sağlayan borular var her yerde. Akciğerlerini bitiren bu toz içerisinde çalışanlar o kadar gençler ki sizi gördüklerinden hemen işlerini bırakıp sohbet etmek istiyorlar. 

"Neden burada çalışmaya devam ediyorsunuz" diye sorduğunuzda Potosi'de başka bir iş imkanı olmadığını, başka yerlere gidebilmek için de paraya ihtiyaçları olduklarını söylüyorlar. Kullandıkları maskeler zehirli gazın sadece yüzde 40'ının ciğerlerine gitmesini engelleyecek kadar da eski bir teknolojiye sahip. Çünkü artık en kıymetli olan gümüşün çok nadir çıkması nedeniyle devletin madene destek vermediğinden şikayet ediyorlar. Bazıları da bu işin kültürlerinin bir parçası olduğunu ve bir Bolivyalı erkeğin madenlerde çalışarak ölmesi gerektiğini savunacak kadar geleneklerine bağlı. 

Şeytanın madeninde bir gün... (Bolivya-Potosi)

Kadınların madene girmesi yasak
Yanınızda getirdiğiniz saf alkolü içerken kapağa döküp birazını maden duvarlarına ikram edip içmeye devam etmeleri de dikkatinizi çekecek bir ayrıntı. Bunun nedeni alkolü döktükleri yerden saf ve iyi maden çıkacağına inanıyorlar. Kadınlarında bu madenlere girmesi normal şartlar altında yasak çünkü bunun çok ciddi bir sorun olacağını ve bu madenlere şeytanın madeni denmesinin nedeni olan 'Şeytan Tio'nun karısının kıskanacağını düşünüyorlar. Bu kıskançlığın sonucunda da geçim kaynakları olan madenlerin tükeneceğinden korkuyorlar. Tio, her maden ocağında bulunan bir heykel aslında. Her ayın son cuma günü, bütün maden işçileri kendi ocaklarında bulunan şeytanı ziyarete gidip sigarasını yakıp, koka yaprağıyla gönlünü hoş ediyorlar. Bunu yaptıkları sürece de madenlerinin çıkmaya devam edeceğinin garantiolduğunu söylüyorlar. 

Şeytanın madeninde bir gün... (Bolivya-Potosi)

Madenin içinde olduğunuz süre boyunca gerçek dünyadan çok uzakta, yerin altında, oksijensiz bir şekilde tüm gününüzü geçirince anlatılan bu fantastik inanışlarda bir şekilde mantık çerçevesine oturuyor. 2005 yapımı 'The Devil's Miner' filmine de konu olmuş olan Potosi maden işçileri ile geçirilen gün sonunda, yaşamlarını çok ta uzun yıllar sürdürme olanakları olmayan ve sizin yaşadığınız hayatın çok uzağında bir dünyaya sahip insanlarla tanışmak Bolivya'da  hiç unutamayacağınız bir anı olarak hafızanıza kazınıyor.

Hiç yorum yok: