Zakir Kaya: SİGARA YI BİZE DEVLET ALIŞTIRDI CEZASINI KESELİM..
DEĞERLİ OKURLAR I'M…
Sizlere Sigara Hakkında Çok Önemli Bigileri Aşağıda Paylaşıyorum Dikkatinize
Sunuyorum
Malüm ünüz Sigara Ne Taraftan Bakılacak Olursa Son Derece Zararlı Bir
Madde Hata Bu Sigara Paket lerinin Üzerinde Bile Yazıyor Sağlıksız Öldürücü Bir
Madde Ve Alışkanlık Yapıyor ..
Peki Biraz Düşünme Ve Paylaşma Zamanı Gelmedi mi?
Tabi Farklı Gözden Kaçan
Yönüyle !
1.Bu Sigarayı İmal Eden Şer Odaklarımı Yoksa Devletimiz mi.? Cevap DEVLETİMİZ
2. PEKİ DEVLETİMİZ NEDEN HALKINI KANSER EDİYOR?
CEVAP : EKONOMİK SEBEBLER OLABİLİR.
3.DEVLET: HALKINI PARA İÇİN ÖLDÜRMELİMİ
CEVAP :DÜŞÜNMEK ISTEMİYORUM
4: 1 LİRA MALİYETİ OLAN
SİGARA NEDEN 11 LİRA?
CEVAP :VERGİLER.
5:PEKİ SİGARA İÇENLER EN
YÜKSEK VERGİYİ ÖDÜYORSA
EN SAYGIN İNSAN OLARAKMI TOPLUMDA DEĞER BULUYOR.
CEVAP : HAYIR AKSİNE DIŞLANIYOR KAPALI YERLERDE İÇENE CEZA VERİLİYOR.
7.SİGARA İÇENLERE GERÇEKTEN HER TÜRLÜ HAKSIZLIK YAPILIYORMU KÜÇÜK GÖRÜLÜYOR
DIŞLANIYORMU?.
CEVAP : KESİNLİKLE DURUM BU,
Değerli Okurlarım
BU MADELER UZAR GİDER PEKİ BİZ SİGARA İÇENLER BU HAKSIZLIĞA NASIL DUR DERİZ.
Ben Kişisel Olarak Bu Durumdan Çok Rahatsızım Ve Açıkça İfade Ediyorum Sayın Yetkililer
BİZİ BU SİGARAYA SİZLER
ALIŞTIRDINIZ SİZLER İMAL EDİP SİZLER PAZARLIYORSUNUZ BU ZARARLI MADENİN VEBALİ
SİZE AİTTİR..
Ben Bir Vatandaş Olarak Sizin Yüzünüzden Sağlığımı Paramı Kayıp Ediyorum Ayrıca
çevreme De Zarar Veriyorum .Çünkü Bu Sigaranın Yan Etkileri Var Öksürtüyor
Nefes Kesiyor Çok Kötü Kokuyor .Vs
Çeşitli Hastalıklara Sebep Oluyor.Tiryaki Olmuş Biri Günde 3 Paket İçiyor
Ödediği Rakam Asgari Ucretle eşit Neredeyse Ya Siz Bu Ekonomiyi Kimlerden
Öğrendiniz Verdiğiniz Asgari Ücret Sadece Sigaraya Yetmiyorken Bide Zam
Yapıyorsunuz Bu Nasıl Adalet Sonuç Olarak Konuyu Dağıtmadan Amacımı Açıklıyorum
Sigara İçen Herkese Bir Ricam Var Biz Bu
Kadar Sömürüldük Artık Dur Demenin Vakti İrademize Sahip Olalım Bu Sigarayı
Bırakalım Beceremiyorsak En Az 10 Gün Bu Sigarayı Almayalım
Bizde Bir Nebze De Olsa İmalatçıları Zarara Sokalım Ne Dersiniz?
Zakir KAYA / KHA
Sigara, günümüzde yaygın olarak tütünün kağıda sarılmasıyla yapılarak
kullanılan bu içeceğin M.S ve 18. yüzyılda Avrupa'ya İspanya yoluyla Amerika
Kıtası'ndan geldiği sanılmaktadır. İlk yıllarda tütün yaprağına daha sonra da
ince kağıda sarılarak içilmeye başlanmıştır. Bizet'nin operası Carmen 1830'ların İspanya'sını anlatır ve
oyunun kahramanı Carmen başlarda bir sigara fabrikası işçisidir. Fransa'da ilk
sigara fabrikası Fransız devlet tekel şirketi tarafından 1845'de kurulmuştur.
İngilizler sigarayla ilk
defa Kırım Savaşı'nda (1853 - 1856) Osmanlı
askerlerinde görerek tanışmıştır. Osmanlı Devleti, devlet gelirlerini artırmak
için sigarayı devlet tekeline alınca, sigara üretimiyle uğraşan Rum tüccarlar,
o zamanlar İngiliz himayesinde olan Mısır'a göç etmiş ve Mısır'da 1880-1915
yılları arasında dev bir sigara endüstrisi oluşmuştur.
Avrupa ve Amerika'da I.
ve II. Dünya Savaşı yıllarında sigara askerlere genel ihtiyaç olarak
dağıtılmış, 1965 yılına kadar sigara tüketimi yükseliş eğilimi göstermiş ama
zararları hakkında bilinçlenme yayıldıkça tüketim azalmıştır. Gelişmekte olan
ülkelerde ise halen sigara tüketimi yükseliş eğilimindedir.
Sizlere Sigara Hakkında Çok Önemli Bigileri Aşağıda Paylaşıyorum Dikkatinize Sunuyorum
Peki Biraz Düşünme Ve Paylaşma Zamanı Gelmedi mi?
1.Bu Sigarayı İmal Eden Şer Odaklarımı Yoksa Devletimiz mi.? Cevap DEVLETİMİZ
2. PEKİ DEVLETİMİZ NEDEN HALKINI KANSER EDİYOR?
CEVAP : EKONOMİK SEBEBLER OLABİLİR.
3.DEVLET: HALKINI PARA İÇİN ÖLDÜRMELİMİ
CEVAP :DÜŞÜNMEK ISTEMİYORUM
CEVAP :VERGİLER.
EN SAYGIN İNSAN OLARAKMI TOPLUMDA DEĞER BULUYOR.
CEVAP : HAYIR AKSİNE DIŞLANIYOR KAPALI YERLERDE İÇENE CEZA VERİLİYOR.
7.SİGARA İÇENLERE GERÇEKTEN HER TÜRLÜ HAKSIZLIK YAPILIYORMU KÜÇÜK GÖRÜLÜYOR DIŞLANIYORMU?.
CEVAP : KESİNLİKLE DURUM BU,
Değerli Okurlarım
BU MADELER UZAR GİDER PEKİ BİZ SİGARA İÇENLER BU HAKSIZLIĞA NASIL DUR DERİZ.
Ben Kişisel Olarak Bu Durumdan Çok Rahatsızım Ve Açıkça İfade Ediyorum Sayın Yetkililer
Ben Bir Vatandaş Olarak Sizin Yüzünüzden Sağlığımı Paramı Kayıp Ediyorum Ayrıca çevreme De Zarar Veriyorum .Çünkü Bu Sigaranın Yan Etkileri Var Öksürtüyor Nefes Kesiyor Çok Kötü Kokuyor .Vs
Çeşitli Hastalıklara Sebep Oluyor.Tiryaki Olmuş Biri Günde 3 Paket İçiyor Ödediği Rakam Asgari Ucretle eşit Neredeyse Ya Siz Bu Ekonomiyi Kimlerden Öğrendiniz Verdiğiniz Asgari Ücret Sadece Sigaraya Yetmiyorken Bide Zam Yapıyorsunuz Bu Nasıl Adalet Sonuç Olarak Konuyu Dağıtmadan Amacımı Açıklıyorum Sigara İçen Herkese Bir Ricam Var Biz Bu Kadar Sömürüldük Artık Dur Demenin Vakti İrademize Sahip Olalım Bu Sigarayı Bırakalım Beceremiyorsak En Az 10 Gün Bu Sigarayı Almayalım
Bizde Bir Nebze De Olsa İmalatçıları Zarara Sokalım Ne Dersiniz?
Sigara, günümüzde yaygın olarak tütünün kağıda sarılmasıyla yapılarak kullanılan bu içeceğin M.S ve 18. yüzyılda Avrupa'ya İspanya yoluyla Amerika Kıtası'ndan geldiği sanılmaktadır. İlk yıllarda tütün yaprağına daha sonra da ince kağıda sarılarak içilmeye başlanmıştır. Bizet'nin operası Carmen 1830'ların İspanya'sını anlatır ve oyunun kahramanı Carmen başlarda bir sigara fabrikası işçisidir. Fransa'da ilk sigara fabrikası Fransız devlet tekel şirketi tarafından 1845'de kurulmuştur.
igara bağımlılığında psikolojik
faktörler
Sigara içiminden sonra
alveolde gerçekleşen olaylar dizisi.
Sigara bağımlılığı
psikolojik ve fiziksel bağımlılık olmak
üzere 2 ayrı alt başlıkta incelenmelidir. Aslında sigara içme eylemi bulaşıcı
bir psikiatrik hastalıktır, kuşaktan kuşağa görerek-duyarak bulaşır. Doğduğumuz
andan itibaren çevremizdeki milyarlarca sigara içicisine ait 10,000’lerce
bilinçaltı kayıt ve sigara firmalarının bunları güçlendirmek için kurduğu
tuzaklar sayesinde daha çocukken zihnimize bulaşır. Bu aslında kitlesel bir
beyin yıkama programıdır. Önce çevremizdeki sigara içen büyüklerimiz, daha
sonra çizgi filmler[1][2][3] ve son olarak da filmler[4][5][6] aracılığıyla sigaranın bir
keyif-destek aracı olduğuna inandırılırız. Marlboro-Formula 1 yarışları, Camel Trophy, Parliament Sinema Kulübü gibi sosyo-kültürel projelerle
inançlarımız ve beklentilerimiz iyice güçlendirilir. Tüm sahneler ve gizli
reklam çalışmaları sigarayı hayatın her aşamasında olması gereken normal bir
şey gibi algılamamız için ayarlanmış ve hepsine bugüne kadar trilyonlarca $
para harcanmıştır.[7]
Beyin yıkama gerçek olmayan bir şeye gerçek gibi
inandırılmak demektir. İnançların beyinden salgılanan nörotransmitterleri direk
etkilediği plasebo çalışmalarında gösterilmiştir. MR spektroskopi
çalışmalarında plasebonun aktif maddeyle aynı oranda nörotransmitter salınımına
ve beyinde aynı anatomik bölgelerde sinyal alınmasına yol açtığı
kanıtlanmıştır.[8]Sonuç
olarak, sigaranın psikolojik bağımlılığı beyin yıkamalar tarafından
oluşturulur.
Günlük hayatımızda sigara
bağımlılığının büyük oranda psikolojik olduğunu gösteren en çarpıcı kanıtlar
hamilelik, oruç ve uzun yolculuklardır. Birçok tiryaki hiçbir fiziksel sıkıntı
yaşamadan 10-12 saat süren okyanusaşırı uçak yolculukları yapabilir, çünkü uçak
inene kadar içmemeye şartlanmıştır. Uçaktan iner inmez sigarasını yakmak ister
ve eğer yasak v.s bir engelle karşılaşırsa canı sıkılır, ve nikotin çekilme
belirtisi zannettiği sinirlilik, gerginlik, çarpıntı, terleme, el titremesi,
kafasını toplayamama gibi 12 saattir yaşamadığı tüm belirtileri ilginç bir
şekilde saniyeler içinde yaşamaya başlar. Halbuki asıl sorun içmemeye şartlanma
süresinin sona ermiş olmasıdır. Yani fiziksel bağımlılıktan kaynaklandığı
sanılan çekilme belirtileri gerçekten hissedilir, ancak tetiği çeken yine
psikolojik bağımlılıktır. İçme beklentisi ve şartlanmayla ilgili çok fazla
sayıda bilimsel araştırma ve kanıt vardır.
Sigara içenler özgürce
sigara içebildikleri, çekilme belirtisi olma ihtimalinin açıkça imkansız olduğu
durumlarda bile, çok yüksek seviyede sigara içme arzusu duyabilirler.[9] 4-5 saat zorlanarak abstinans
sağlananlar ile sabah uykudan uyananların sigara içme arzularının
karşılaştırıldığı bir çalışmada, 1. gruptakilerin çok daha yüksek olduğu
bulunmuş. “Sigara içme arzusu esasen alışılmış davranışa olan arzuyu yansıtır”
sonucuna varılmıştır.[10] El alışkanlığı, sigara ile ilişkili
nesneler, sigarayı hatırlatan durumlar gibi sigara içmeyi tetikleyen faktörler
çok güçlü sigara içme arzusuna neden olur.[11][12][13] Sigara içmeyi tetikleyen faktörler
daha çok sigara içme beklentisini hatırlatır, içme arzusunu arttıran
beklentidir.[14]
Dols ve ark’ın 2000 ve
2002 yıllarında yaptıkları 2 çalışmada da sigara içilebilen ve içilemeyen
ortamlarda sigara içen gönüllülere sigarayı hatırlatıcı uyaranlar verilmiş. Ve
içilemeyen ortamlarda uyaranların yarattığı sigara içme arzusunun çok daha
düşük olduğu gözlenmiş. Sonuç: Sigara içmeyi tetikleyen faktörler esas olarak
öncelikle sigara içme beklentisini başlatır. İçme arzusunu arttıran
beklentidir.[15][16] Benzer sonuçlar daha sonra 2005 ‘te
Thewissen ve ark. tarafından da yayınlanmıştır.[17]
Sigara içme arzusunu yaratan
psikolojik faktörlerin incelenmesinde dindar Museviler araştırmacılar için
adeta doğal bir laboratuvar ortamı sağlar. Çünkü dindar Museviler cumartesi
günleri ateş yakmazlar, sigara içmezler. Bu bulguların ışığında Schacter ve
ark. İle Warburton sigara sorununu sadece nikotine eşdeğer görmenin imkansız
olduğu sonucuna varmışlar.[18][19]
Bir guruba nikotin, diğerine
plasebo verilerek yapılan bir NRT( Nikotin replasman tedavisi) çalışmasının
devamında tahmin gurupları oluşturulmuş; verilen üründen bağımsız olarak,
kendisine nikotin verildiğine inananların sigara tüketimindeki azalma, plasebo
verildiğine inananlara göre belirgin olarak daha iyi bulunmuştur.[20] Dindar musevi gönüllülerin Şabat
günündeki sigara arzularının karşılaştırıldığı bir çalışmada, Şabat günü
süresince sigara içme arzusu, iş günü zorlu abstinansı süresince, hatta serbest
içtikleri gündekinden bile anlamlı derecede düşük bulunmuş ve son saatlerde
beklentinin yaklaşmasıyla düzeyler hızla artmıştır.[21] Uçak çalışanları ile yapılan bir
araştırmada kısa ve uzun uçuşlarda sigara içme arzusunun, uçağın inişi
yaklaştıkça tepe noktaya ulaştığı görülmüştür. İlk kısa uçuşun sonu ile uzun
uçuşun sonu arasında anlamlı fark bulunmamıştır. Paralel zamanlamada ilk kısa uçuşun
sonundaki içme arzusu, uzun uçuşun orta zamanından belirgin olarak daha
yüksektir.[22] Dr. Dar’ın bu 2 çalışmasındaki
bulgular sigara içme beklentisinin arzuyu arttırdığı teorisini kanıtlamaktadır.
Maddenin yapacağı
zannedilen asılsız beklenti ve inançlar ise, içme beklentisinden farklı bir
kavramdır. Beklenti ve inanç teorilerini destekleyen en geniş derleme 1999
yılında Brandon ve ark.ları tarafından yayınlanmıştır. 1950’li yıllardan 1999’a
kadar bu konuda yapılan tüm çalışmalara yer verilmiştir.Bu beklentiler
sigaranın sağlayacağı keyif, rahatlama, konsantrasyon artışı gibi sahte
faydaları ve bırakınca yaşanacak belirtileri ortaya çıkarır; bırakma isteği ve
bırakabilme beklentisi başarı oranını olumlu yönde etkiler.[23]
Sigara bağımlılığında fiziksel
faktörler
Fiziksel bağımlılıktan
sorumlu olan nikotin, renksiz- kokusuz ve oldukça zehirli bir maddedir. Böcek ilacı
yapımında bile kullanılmaktadır. Yarılanma ömrü 60 dakika gibi kısadır. Sigara
içiminde dolaylı ve çok yavaş olarak kana geçmektedir; metabolizma hızı ile
alım hızı dengelidir, dolayısıyla vücutta birikim yapmaz ve güçlü bir uyuşturucu madde
olduğu için bir süre sonra tolerans gelişir. Bu yüzden de çok toksik olmasına
ve sigara tiryakileri tarafından sürekli alınmasına rağmen hızlı bir ölüme yol
açmaz. Ancak sigara ile birlikte nikotin replasman tedavilerinin kullanılması
aşırı doza bağlı komplikasyonlara ve ölüme yol açabilir.
21. yy’da tütün
endüstrisinin sağlığa gerçekten ve ciddi zararı olmadığı iddiasıyla piyasaya
çıkaracağı ürünlerle de[24] aynı sorunların yaşanma olasılığı
kuvvetle muhtemeldir.
Bağımlılıkta fiziksel-psikolojik
faktörlerin kombine etkisi
Sigara dumanı, pasif
içicilik yoluyla diğer insanları da etkiler.
Aslında her tiryaki ilk
sigarayı denemeden çok önce psikolojik olarak bağımlı hale gelmiştir, yani
zihnen sigaraya başlamıştır.Birkaç sigara içildikten sonra hızla nikotine
bağımlı olunur. Fiziksel bağımlılık tam olarak yerleştikten sonra kişi her
sigarayı yakışta göreceli bir iyilik hali yaşar, beyin yıkamaların zihinde
yarattığı yanlış kodlar dolayısıyla yaşadığı bu yükselmenin göreceli bir iyilik
hali, bir yanılsama olduğunu fark edemez ve gerçek bir keyif-destek olduğunu
zanneder. Tiryaki bu yanılsamayı hayatındaki keyif-stres-sıkıntı gibi çeşitli
anlarla şartlı refleks haline getirdikçe, günde 20-30 kez yaşadıkça psikolojik
bağımlılığı her geçen gün biraz daha güçlenir, sigaraya verdiği değer artar.
Sigarasız yaşayamayacağını zannetmesinin, bırakınca mutsuz olmasının tek
sebebi, bu geçici göreceli iyilik halini gerçek sanması ve bundan mahrum
kalmanın yarattığı yalancı fedakarlık hissidir.[7] Viyana Üniversitesi Halk Sağlığı
departmanından Prof. Neuberger Allen Carr Sigara bırakma metoduyla ilgili
yaptığı 1 yıllık izlem çalışmasında, sigara içenlerin girdiği bu kısır döngüden
de bahsetmiştir.[25]
Pasif içicilik
Ana madde: Pasif içicilik
Sigara kullanan kişilerin
bulunduğu ortamlarda bulunan kişiler edilgen pasif içici olarak adlandırılır ve
sigaranın zararlarından bazen içen kişiden daha çok etkilenirler. Bu durumu
biraz olsun engellemek için toplu olarak bulunulan yerlerde içen ve içmeyen
kişileri ayrı ortamlarda tutmamaya yönelik çalışmalar vardır. Örneğin birçok
restoranda sigara içilen ve içilmeyen bölümler ayrılır. Toplu taşıma araçları
ve bazı kapalı mekanlarda hiç içilmez. Ancak bu önlemlere rağmen sigara açık
havada bile içmeyenlere zarar vermekte ve rahatsız etmektedir.
Sigara içme yasağı
Sigara içmek
yasaktır tabelası.
65 ülke sigara içimine
çeşitli sınırlamalar getirmiştir.
Dünya üzerinde bilinen
ilk uygulama 1993 yılında ABD'nin Kaliforniya eyaletinde başlamıştır. Hollanda veİrlanda'da
1 Ocak 2004, Fransa'da 1 Şubat 2007, İngiltere'de 1 Mayıs 2007, Almanya'da
1 Ocak 2008, İspanya'da 1 Ocak 2006, Norveç'te
1 Haziran 2004,İsveç'te
1 Mayıs 2005 ve Kosova'da
1 Mart 2011 tarihinde kapalı yerlerde sigara içilmesi yasaklanmıştır.
Türkmenistan'da
ise Ocak 2016'da tütün ürünlerinin satışı tamamen yasaklanmıştır.[26]
Türkiye'de sigara
Ölenler
Dünya Sağlık Örgütüne göre Türkiye'deki
erkeklerin %30'u ve kadınların %12'si sigaradan ölüyor. [27]
Kurallar
Türkiye'de sigara
tüketimine ilişkin ilk yasal kısıtlama, 26 Kasım 1996 tarih ve 22829 sayılı
Resmî Gazetede yayımlanan 4207 sayılı Tütün Mamullerinin Zararlarının
Önlenmesine Dair Kanun ile öngörülmüştür. Bu Kanun ile sigara başta olmak üzere
tütün ürünlerinin zararlarının anlatılması ve tüketiminin önlenmesine ilişkin
tanıtım, vb. uygulamalar gündelik hayatta yer bulmaya başlamıştır.
4207 sayılı Kanunda 19
Ocak 2008 tarih ve 26761 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 5727 sayılı Kanun'la
esaslı değişikliklere gidilmiş, sigara başta olmak üzere tütün ürünlerinin,
evler hariç, her türlü kapalı ortamda tüketimi yasaklanmıştır. 5727 sayılı
Kanun'un bu hükümleri, anılan kanunun yayımından 1,5 yıl sonra tam olarak
yürürlüğe girmiştir. Bu bağlamda Türkiye'de 19 Temmuz 2009 tarihinden beri
evler hariç her türlü kapalı ortamda sigara tüketimi yasaktır. Bunun yanında
2013 yılında çıkarılan bir kanunla taşıtlı araçlar içinde de sigara yasağı
başlamıştır. Sonuç olarak Türkiye, sigara tüketimi ile en sert mücadele eden
ülkeler arasında sayılmaktadır.[28]
Sigarayı bırakma yöntemleri
Sigara bağımlılığının
artmasıyla beraber, bu bağımlılıktan kurtulmak isteyenler farklı yöntemler
denemişlerdir. Sigara'nın içindeki nikotin maddesinin yarattığı bağımlılıktan
kurtulmak, bir çok kişi için tek başına becerilmesi zor bir durum olduğundan,
farklı yöntemler bağımlılara yardımcı olmaya çalışmaktadır. Hiçbir
yöntem, %100 başarı oranı yakalamasa da, bazı yöntemlerdeki yüksek başarı
oranı %80'lere kadar çıkmaktadır. Haaretz gazetesinin 2002 yılında yaptığı
bir araştırmada, 7 farklı yöntem denekler gönderilerek denenmiş, 1 sene sonunda
Abrahamson arınma tedavisinde başarı oranı %80 iken, bazı yöntemlerde
başarı oranı 0 olmuştur.[29]
Yöntem
|
Denek Sayısı
|
1 ay sonra sigarayı
içmeyen denek sayısı
|
1 sene sonra sigara
içmeyen denek sayısı
|
Enjeksiyon
|
5
|
3
|
2
|
Nikotin bandı
|
4
|
2
|
1
|
Enerji
|
5
|
1
|
0
|
Akapunktur
|
5
|
3
|
2
|
Akapunktur 2
|
4
|
0
|
0
|
Arınma Terapisi
|
5
|
5
|
4
|
Sprey
|
4
|
0
|
0
|
ince
kâğıda kıyılmış tütün sarılarak hazırlanan, genellikle yuvarlak, bir ucu
yakılarak öteki ucu ağza alınıp dumanı çekilen nesne. Sigara. Tütün
içeren ve genellikle 85-100 mm uzunluk ve 4-8 mm genişliklerinde üretilen keyif
verici madde. ... ı hale gelmesi çok kısasürede
olur. Sigara nedir?
Kıyılmış tütünün çok ince kağıda silindir
biçiminde sarılmış halidir. Önceleri tiryakilerin elle sardıkları sigara,
sonraları makinelerle yapılmaya başlandı. 1861 ve 1875 yıllarında ilk sigara makineleri
meydana getirildi. Decoufl6 adlı bir Fransız, 1880'de yaptığı bir sigara
makinesini Fransız Rejisi'ne kabul ettirdi. Önceleri dakikada 600 - 800 sigara
sarabilecek kapasitede olan bu makineler bugün dakikada
1.300- 1.600 sigara verirler.
Kıyılmış tütünlerin tütün yapraklarına
sarılmış şekline «sigarillo», üst üste
sarılmış tütün yapraklarından yapılmış sigaralara da «puro» adı verilir.
Sigaralar 10, 20, 50 tanesi bir arada paketlenmiş halde satışa çıkarılır.
Paketleme işi de makinelerle yapılır. İlk paket makineleri 1905'te
Fransa'da icat edildi.
Bugün dakikada 120 paket veren makineler kullanılmaktadır.
Sigaranın ortaya çıkması tütünün çeşitli
şekillerde içilmesinden sonra olmuştur. Önceleri tütünün sebze yapraklarına
sarılmasıyla yapılan sigara, Fransa’da Seville dilencilerinin izmaritlerin
tütününü kağıtlara sararak içmesiyle yeni bir şekil almıştır. İnce
özel kağıtlar imal edildikten
sonra, tütün elle bu kağıtlara sarılmaya başlandı. Sigarayı elle sarmak zor
olduğu için zamanla sigara makinası üzerinde çalışmalar olmuş, 1861 ve 1875
yıllarında sigara imal eden makinalar yapılmıştır. Daha
sonra fabrikalar kurulmuştur. Sigaranın kalitesini arttırmak yönünden
paketleme ve filitreleme usullerinde yenilikler getirilmiştir.
Sigara içilip içilmemesi Avrupa, Amerika ve bütün
memleketlerde, çeşitli açılardan ele alınarak incelenmektedir. Amerika’da
sigara içenlerin çoğunluğunun orta tabaka altındaki şahıslar
olduğu istatistik kayıtlarla tespit edilmiştir. Amerika ve Avrupa şehirlerinde
otobüs, tren ve
uçaklarda sigara içenlerle içmeyenler ayrı yerlerde oturmakta, bunu sağlamak
için kolay görülebilecek yerlere ikaz yazıları ve resimleri
konulmaktadır. Sigara sarfiyatını azaltmak için ekonomik, eğitim ve
sınırlama şeklinde tedbirler alınmaktadır.
Tütünü ilk kullananlar Amerika yerlileridir. Bu
kıtanın keşfinden sonra Avrupa’ya getirilen tütün, zamanla büyük ticari değer
kazandı. Türkiye'de tütünün kullanılmaya başlanması 1605 yılına rastlar.
Önceleri tütün içilmesi önlenmek istenmiş, hatta Padişah Murat IV, tütün
kullananlaraölüm cezası
bile vermiştir. Ama tütün tiryakiliğinin önü alınamamıştır. Aksine kuvvetli bir
alışkanlık meydana getirdiği için de çabucak ve geniş ölçüde yayılmıştır.
Sigaranın zararlı maddesi «nikotin» dir. Nikotin
çok zehirli bir alkoloittir. Ağız yoluyla bir defada alınacak 1-2 santigram
nikotin insanı hemen öldürür. Tütündeki nikotin çok yüksek olduğu halde
zehirlememesinin sebebi büyük kısmının parçalanması ve dumana geçmemesidir.
Sürekli sigara içenlerde zamanla birçok organik bozukluklar meydana gelir. Kalp
çarpıntısı, astım, damar sertliği, tansiyon yükselmesi,
göz bozuklukları, baş ağrıları,
uykusuzluk, sinirlilik, sindirim sistemi bozuklukları ve kanser bunlardan
başlıcalarıdır.
Sigara içindeki nikotin'in bağlandığı
doğuştan vücutta olan nikotinik reseptörler sigara içildikçe artar ve
zamanla bunları rahatlatmak için içilen miktarda artmaya başlar. Sigara bırakılınca
bu reseptörler rahatsız olur ve bir süre yoksunluk sendromu
belirtileri görülür. Ancak zaman ile bu reseptörlerin sayısı azalmaya başlar
ve yoksunluk sendromu belirtileri azalır. Sigara dumanı ağız
yoluyla akciğere çekilirken nikotin az da olsa ağızdan ve dilden kana karışmaya
başlar. Büyük bir kısmı akcigerde bronşlardan ve broncuklardan kana karışır.
Aksondan aksona elektirik yoluyla geçen uyartı,
aksondan dentrite kimyasal paketcikler yoluyla geçer. Beyne kadar gelen nikotin
bu geçişte bir kimyasal paket olarak geçer ve dentritte uyartıya sebep olur. Bu uyartı
sayesinde beyin keyif
verici hormonlar üretme emrini verir. Bu sayede sigara keyif vermeye başlar.
Aynı keyfi bir daha tatmak isteyen beyin "sigara iç" emrini verir.
İnsan emri her yerine getirişinde bağımlılık artar. Artık bir tiryaki
olmuşsunuzdur. Sigara'nın kullanan kişiye ve çevresine verdiği zarar bir çok kanıtla
sabittir. Ancak fiziksel bağımlılık
bırakmayı zorlaştırır. Yardımcı yöntemler olsa da en etkili bırakma yöntemi
kişinin birden bire iradesi ile sigarayı terk etmesidir.
Üretimi
Toplandıktan sonra kurutulan tütünler, üç sene
kadar depolarda kendi haline bırakılır. Sonra sigara fabrikalarında tütün
tozundan arıtılarak özel nemlendirme odalarında işleme tabi tutulur. Seri halde
nemlendirme ve kurutma devam eder. Daha sonra tamburlar içinde döndürülerek
yapılacak sigaranın türüne göre, çeşitli kalitedeki tütünler harmanlanır. Bu
karışık tütün tekrar özel nemlendirme odalarında bekletilir. Bu tütün döner
bıçaklarla çok ince bir şekilde kıyılır. Kıyıldıktan birkaç gün sonra, silindir
tüp haline getirilmiş kağıtlar içine otomatik olarak doldurulur.
İki sigara önce filitreye tutturulur, sonra ikiye
bölünür. Standard bir sigara makinası dakikada ortalama 1200 sigara
hazırlayabilir. Bu makinalarda sigaraların yirmişerli paketli selofanlı
hale gelmesi çok kısa sürede olur. Her sigarada tütünün gevşekliği ışınla
kontrol edilerek, bütün sigaraların eşit olması sağlanır. Sigaranın asıl
kısmı tütün olduğu için, dumanı nikotin ve katran ihtiva
eder. Sigaranın katranını azaltmak için evvela kaliteli tütün seçilir. İmalat
esnasında ise uzun ince ve filitreli olarak yapılır. Sigaranın yanan ucu ile
ağız arasındaki mesafe ne kadar çoksa vücuda o kadar az nikotin gider.
Kuru tütünler yaşlardan fazla; hızlı çekenler
yavaş çekenlerden fazla; ciğere çekenler dudak tiryakilerinden fazla nikotin
alırlar. Türkiye’de sigara üretimi Tekel idaresi ve özel şirketler
tarafından sürdürülmektedir. Tütün cinsine göre muhtelif isimler altında
sigaralar vardır. Maltepe, Samsun, Silahlı Kuvvetler, Meltem, Bafra, Tokat, Bitlis, Yeni
Harman, Tekel 2000 en çok satılan sigara türleridir. Sigara içilip
içilmemesi Avrupa, Amerika ve bütün ülkelerde, çeşitli açılardan
ele alınarak incelenmektedir. Amerika’da sigara içenlerin çoğunluğunun orta
tabaka altındaki kişiler olduğu istatistik kayıtlarla tespit edilmiştir.
Amerika ve Avrupa şehirlerinde otobüs, tren ve
uçaklarda sigara içenlerle içmeyenler ayrı yerlerde oturmakta, bunu sağlamak
için kolay görülebilecek yerlere ikaz yazıları ve resimleri konulmaktadır.
Sigara sarfiyatını azaltmak için ekonomik, eğitim ve sınırlama şeklinde
tedbirler alınmaktadır. Osmanlılarda içilmeye başlandığı 17. yüzyıl başlarından
günümüze kadar, tıbbi zararları yanında dini hükmünün ne olduğu hakkında pekçok
şeyler söylenmiştir. Ülkemizde kapalı alanlarda sigara tüketilmesi
yasaklanmıştır.
Sigara sağlığa zararlıdır!
Sözlükte "sigara" ne demek?
1. İnce kağıda, kıyılmış tütün sarılarak
hazırlanan, silindir biçiminde,
ağızdan dumanı çekilen ürün.
Cümle içinde kullanımı
İhtiyar diplomat sigara üstüne sigara yakıyordu.
- Ö. Seyfettin
Sigara kelimesinin ingilizcesi
n. cigarette, cigaret, smoke, fag
- Ö. Seyfettin
Hiç yorum yok: