SİTEMİZE UĞRADIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ
SİTEMİZE UĞRADIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ

Zakir Kaya: SİGARA YI BİZE DEVLET ALIŞTIRDI CEZASINI KESELİM..

DEĞERLİ OKURLAR I'M
Sizlere Sigara Hakkında Çok Önemli Bigileri Aşağıda Paylaşıyorum Dikkatinize Sunuyorum
 Malüm ünüz Sigara Ne Taraftan Bakılacak Olursa Son Derece Zararlı Bir Madde Hata Bu Sigara Paket lerinin Üzerinde Bile Yazıyor Sağlıksız Öldürücü Bir Madde Ve Alışkanlık Yapıyor ..
Peki Biraz Düşünme Ve Paylaşma Zamanı Gelmedi mi?
Tabi Farklı Gözden Kaçan Yönüyle !
1.Bu Sigarayı İmal Eden Şer Odaklarımı Yoksa Devletimiz mi.? Cevap DEVLETİMİZ
2. PEKİ DEVLETİMİZ NEDEN HALKINI KANSER EDİYOR?
CEVAP : EKONOMİK SEBEBLER OLABİLİR.

3.DEVLET: HALKINI PARA İÇİN ÖLDÜRMELİMİ
CEVAP :DÜŞÜNMEK ISTEMİYORUM
4: 1 LİRA MALİYETİ OLAN SİGARA NEDEN 11 LİRA?
CEVAP :VERGİLER.
5:PEKİ SİGARA İÇENLER EN YÜKSEK VERGİYİ ÖDÜYORSA
EN SAYGIN İNSAN OLARAKMI TOPLUMDA DEĞER BULUYOR.
CEVAP : HAYIR AKSİNE DIŞLANIYOR KAPALI YERLERDE İÇENE CEZA VERİLİYOR.
7.SİGARA İÇENLERE GERÇEKTEN HER TÜRLÜ HAKSIZLIK YAPILIYORMU KÜÇÜK GÖRÜLÜYOR DIŞLANIYORMU?.
CEVAP : KESİNLİKLE DURUM BU,
Değerli Okurlarım
BU MADELER UZAR GİDER PEKİ BİZ SİGARA İÇENLER BU HAKSIZLIĞA NASIL DUR DERİZ.
Ben Kişisel Olarak Bu Durumdan Çok Rahatsızım Ve Açıkça İfade Ediyorum Sayın Yetkililer
BİZİ BU SİGARAYA SİZLER ALIŞTIRDINIZ SİZLER İMAL EDİP SİZLER PAZARLIYORSUNUZ BU ZARARLI MADENİN VEBALİ SİZE AİTTİR..
Ben Bir Vatandaş Olarak Sizin Yüzünüzden Sağlığımı Paramı Kayıp Ediyorum Ayrıca çevreme De Zarar Veriyorum .Çünkü Bu Sigaranın Yan Etkileri Var Öksürtüyor Nefes Kesiyor Çok Kötü Kokuyor .Vs
Çeşitli Hastalıklara Sebep Oluyor.Tiryaki Olmuş Biri Günde 3 Paket İçiyor Ödediği Rakam Asgari Ucretle eşit Neredeyse Ya Siz Bu Ekonomiyi Kimlerden Öğrendiniz Verdiğiniz Asgari Ücret Sadece Sigaraya Yetmiyorken Bide Zam Yapıyorsunuz Bu Nasıl Adalet Sonuç Olarak Konuyu Dağıtmadan Amacımı Açıklıyorum Sigara İçen Herkese Bir Ricam Var  Biz Bu Kadar Sömürüldük Artık Dur Demenin Vakti İrademize Sahip Olalım Bu Sigarayı Bırakalım Beceremiyorsak En Az 10 Gün Bu Sigarayı Almayalım
Bizde Bir Nebze De Olsa İmalatçıları Zarara Sokalım Ne Dersiniz?
 Zakir KAYA / KHA


Sigara
, günümüzde yaygın olarak tütünün kağıda sarılmasıyla yapılarak kullanılan bu içeceğin M.S ve 18. yüzyılda Avrupa'ya İspanya yoluyla Amerika Kıtası'ndan geldiği sanılmaktadır. İlk yıllarda tütün yaprağına daha sonra da ince kağıda sarılarak içilmeye başlanmıştır. Bizet'nin operası Carmen 1830'ların İspanya'sını anlatır ve oyunun kahramanı Carmen başlarda bir sigara fabrikası işçisidir. Fransa'da ilk sigara fabrikası Fransız devlet tekel şirketi tarafından 1845'de kurulmuştur.
İngilizler sigarayla ilk defa Kırım Savaşı'nda (1853 - 1856) Osmanlı askerlerinde görerek tanışmıştır. Osmanlı Devleti, devlet gelirlerini artırmak için sigarayı devlet tekeline alınca, sigara üretimiyle uğraşan Rum tüccarlar, o zamanlar İngiliz himayesinde olan Mısır'a göç etmiş ve Mısır'da 1880-1915 yılları arasında dev bir sigara endüstrisi oluşmuştur.
Avrupa ve Amerika'da I. ve II. Dünya Savaşı yıllarında sigara askerlere genel ihtiyaç olarak dağıtılmış, 1965 yılına kadar sigara tüketimi yükseliş eğilimi göstermiş ama zararları hakkında bilinçlenme yayıldıkça tüketim azalmıştır. Gelişmekte olan ülkelerde ise halen sigara tüketimi yükseliş eğilimindedir.

igara bağımlılığında psikolojik faktörler

https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/c/cc/Sigara_icen_01.svg/220px-Sigara_icen_01.svg.png
Sigara içiminden sonra alveolde gerçekleşen olaylar dizisi.
Sigara bağımlılığı psikolojik ve fiziksel bağımlılık olmak üzere 2 ayrı alt başlıkta incelenmelidir. Aslında sigara içme eylemi bulaşıcı bir psikiatrik hastalıktır, kuşaktan kuşağa görerek-duyarak bulaşır. Doğduğumuz andan itibaren çevremizdeki milyarlarca sigara içicisine ait 10,000’lerce bilinçaltı kayıt ve sigara firmalarının bunları güçlendirmek için kurduğu tuzaklar sayesinde daha çocukken zihnimize bulaşır. Bu aslında kitlesel bir beyin yıkama programıdır. Önce çevremizdeki sigara içen büyüklerimiz, daha sonra çizgi filmler[1][2][3] ve son olarak da filmler[4][5][6] aracılığıyla sigaranın bir keyif-destek aracı olduğuna inandırılırız. Marlboro-Formula 1 yarışları, Camel Trophy, Parliament Sinema Kulübü gibi sosyo-kültürel projelerle inançlarımız ve beklentilerimiz iyice güçlendirilir. Tüm sahneler ve gizli reklam çalışmaları sigarayı hayatın her aşamasında olması gereken normal bir şey gibi algılamamız için ayarlanmış ve hepsine bugüne kadar trilyonlarca $ para harcanmıştır.[7]
Beyin yıkama gerçek olmayan bir şeye gerçek gibi inandırılmak demektir. İnançların beyinden salgılanan nörotransmitterleri direk etkilediği plasebo çalışmalarında gösterilmiştir. MR spektroskopi çalışmalarında plasebonun aktif maddeyle aynı oranda nörotransmitter salınımına ve beyinde aynı anatomik bölgelerde sinyal alınmasına yol açtığı kanıtlanmıştır.[8]Sonuç olarak, sigaranın psikolojik bağımlılığı beyin yıkamalar tarafından oluşturulur.
Günlük hayatımızda sigara bağımlılığının büyük oranda psikolojik olduğunu gösteren en çarpıcı kanıtlar hamilelik, oruç ve uzun yolculuklardır. Birçok tiryaki hiçbir fiziksel sıkıntı yaşamadan 10-12 saat süren okyanusaşırı uçak yolculukları yapabilir, çünkü uçak inene kadar içmemeye şartlanmıştır. Uçaktan iner inmez sigarasını yakmak ister ve eğer yasak v.s bir engelle karşılaşırsa canı sıkılır, ve nikotin çekilme belirtisi zannettiği sinirlilik, gerginlik, çarpıntı, terleme, el titremesi, kafasını toplayamama gibi 12 saattir yaşamadığı tüm belirtileri ilginç bir şekilde saniyeler içinde yaşamaya başlar. Halbuki asıl sorun içmemeye şartlanma süresinin sona ermiş olmasıdır. Yani fiziksel bağımlılıktan kaynaklandığı sanılan çekilme belirtileri gerçekten hissedilir, ancak tetiği çeken yine psikolojik bağımlılıktır. İçme beklentisi ve şartlanmayla ilgili çok fazla sayıda bilimsel araştırma ve kanıt vardır.
Sigara içenler özgürce sigara içebildikleri, çekilme belirtisi olma ihtimalinin açıkça imkansız olduğu durumlarda bile, çok yüksek seviyede sigara içme arzusu duyabilirler.[9] 4-5 saat zorlanarak abstinans sağlananlar ile sabah uykudan uyananların sigara içme arzularının karşılaştırıldığı bir çalışmada, 1. gruptakilerin çok daha yüksek olduğu bulunmuş. “Sigara içme arzusu esasen alışılmış davranışa olan arzuyu yansıtır” sonucuna varılmıştır.[10] El alışkanlığı, sigara ile ilişkili nesneler, sigarayı hatırlatan durumlar gibi sigara içmeyi tetikleyen faktörler çok güçlü sigara içme arzusuna neden olur.[11][12][13] Sigara içmeyi tetikleyen faktörler daha çok sigara içme beklentisini hatırlatır, içme arzusunu arttıran beklentidir.[14]
Dols ve ark’ın 2000 ve 2002 yıllarında yaptıkları 2 çalışmada da sigara içilebilen ve içilemeyen ortamlarda sigara içen gönüllülere sigarayı hatırlatıcı uyaranlar verilmiş. Ve içilemeyen ortamlarda uyaranların yarattığı sigara içme arzusunun çok daha düşük olduğu gözlenmiş. Sonuç: Sigara içmeyi tetikleyen faktörler esas olarak öncelikle sigara içme beklentisini başlatır. İçme arzusunu arttıran beklentidir.[15][16] Benzer sonuçlar daha sonra 2005 ‘te Thewissen ve ark. tarafından da yayınlanmıştır.[17]
Sigara içme arzusunu yaratan psikolojik faktörlerin incelenmesinde dindar Museviler araştırmacılar için adeta doğal bir laboratuvar ortamı sağlar. Çünkü dindar Museviler cumartesi günleri ateş yakmazlar, sigara içmezler. Bu bulguların ışığında Schacter ve ark. İle Warburton sigara sorununu sadece nikotine eşdeğer görmenin imkansız olduğu sonucuna varmışlar.[18][19]
Bir guruba nikotin, diğerine plasebo verilerek yapılan bir NRT( Nikotin replasman tedavisi) çalışmasının devamında tahmin gurupları oluşturulmuş; verilen üründen bağımsız olarak, kendisine nikotin verildiğine inananların sigara tüketimindeki azalma, plasebo verildiğine inananlara göre belirgin olarak daha iyi bulunmuştur.[20] Dindar musevi gönüllülerin Şabat günündeki sigara arzularının karşılaştırıldığı bir çalışmada, Şabat günü süresince sigara içme arzusu, iş günü zorlu abstinansı süresince, hatta serbest içtikleri gündekinden bile anlamlı derecede düşük bulunmuş ve son saatlerde beklentinin yaklaşmasıyla düzeyler hızla artmıştır.[21] Uçak çalışanları ile yapılan bir araştırmada kısa ve uzun uçuşlarda sigara içme arzusunun, uçağın inişi yaklaştıkça tepe noktaya ulaştığı görülmüştür. İlk kısa uçuşun sonu ile uzun uçuşun sonu arasında anlamlı fark bulunmamıştır. Paralel zamanlamada ilk kısa uçuşun sonundaki içme arzusu, uzun uçuşun orta zamanından belirgin olarak daha yüksektir.[22] Dr. Dar’ın bu 2 çalışmasındaki bulgular sigara içme beklentisinin arzuyu arttırdığı teorisini kanıtlamaktadır.
Maddenin yapacağı zannedilen asılsız beklenti ve inançlar ise, içme beklentisinden farklı bir kavramdır. Beklenti ve inanç teorilerini destekleyen en geniş derleme 1999 yılında Brandon ve ark.ları tarafından yayınlanmıştır. 1950’li yıllardan 1999’a kadar bu konuda yapılan tüm çalışmalara yer verilmiştir.Bu beklentiler sigaranın sağlayacağı keyif, rahatlama, konsantrasyon artışı gibi sahte faydaları ve bırakınca yaşanacak belirtileri ortaya çıkarır; bırakma isteği ve bırakabilme beklentisi başarı oranını olumlu yönde etkiler.[23]

Sigara bağımlılığında fiziksel faktörler

Fiziksel bağımlılıktan sorumlu olan nikotin, renksiz- kokusuz ve oldukça zehirli bir maddedir. Böcek ilacı yapımında bile kullanılmaktadır. Yarılanma ömrü 60 dakika gibi kısadır. Sigara içiminde dolaylı ve çok yavaş olarak kana geçmektedir; metabolizma hızı ile alım hızı dengelidir, dolayısıyla vücutta birikim yapmaz ve güçlü bir uyuşturucu madde olduğu için bir süre sonra tolerans gelişir. Bu yüzden de çok toksik olmasına ve sigara tiryakileri tarafından sürekli alınmasına rağmen hızlı bir ölüme yol açmaz. Ancak sigara ile birlikte nikotin replasman tedavilerinin kullanılması aşırı doza bağlı komplikasyonlara ve ölüme yol açabilir.
21. yy’da tütün endüstrisinin sağlığa gerçekten ve ciddi zararı olmadığı iddiasıyla piyasaya çıkaracağı ürünlerle de[24] aynı sorunların yaşanma olasılığı kuvvetle muhtemeldir.

Bağımlılıkta fiziksel-psikolojik faktörlerin kombine etkisi

https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/5/56/Papierosa_1_ubt_0069.jpeg/180px-Papierosa_1_ubt_0069.jpeg
Sigara dumanı, pasif içicilik yoluyla diğer insanları da etkiler.
Aslında her tiryaki ilk sigarayı denemeden çok önce psikolojik olarak bağımlı hale gelmiştir, yani zihnen sigaraya başlamıştır.Birkaç sigara içildikten sonra hızla nikotine bağımlı olunur. Fiziksel bağımlılık tam olarak yerleştikten sonra kişi her sigarayı yakışta göreceli bir iyilik hali yaşar, beyin yıkamaların zihinde yarattığı yanlış kodlar dolayısıyla yaşadığı bu yükselmenin göreceli bir iyilik hali, bir yanılsama olduğunu fark edemez ve gerçek bir keyif-destek olduğunu zanneder. Tiryaki bu yanılsamayı hayatındaki keyif-stres-sıkıntı gibi çeşitli anlarla şartlı refleks haline getirdikçe, günde 20-30 kez yaşadıkça psikolojik bağımlılığı her geçen gün biraz daha güçlenir, sigaraya verdiği değer artar. Sigarasız yaşayamayacağını zannetmesinin, bırakınca mutsuz olmasının tek sebebi, bu geçici göreceli iyilik halini gerçek sanması ve bundan mahrum kalmanın yarattığı yalancı fedakarlık hissidir.[7] Viyana Üniversitesi Halk Sağlığı departmanından Prof. Neuberger Allen Carr Sigara bırakma metoduyla ilgili yaptığı 1 yıllık izlem çalışmasında, sigara içenlerin girdiği bu kısır döngüden de bahsetmiştir.[25]

Pasif içicilik

Ana madde: Pasif içicilik
Sigara kullanan kişilerin bulunduğu ortamlarda bulunan kişiler edilgen pasif içici olarak adlandırılır ve sigaranın zararlarından bazen içen kişiden daha çok etkilenirler. Bu durumu biraz olsun engellemek için toplu olarak bulunulan yerlerde içen ve içmeyen kişileri ayrı ortamlarda tutmamaya yönelik çalışmalar vardır. Örneğin birçok restoranda sigara içilen ve içilmeyen bölümler ayrılır. Toplu taşıma araçları ve bazı kapalı mekanlarda hiç içilmez. Ancak bu önlemlere rağmen sigara açık havada bile içmeyenlere zarar vermekte ve rahatsız etmektedir.

Sigara içme yasağı

https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/6/65/Sigara_i%C3%A7mek_yasakt%C4%B1r.JPG/250px-Sigara_i%C3%A7mek_yasakt%C4%B1r.JPG
Sigara içmek yasaktır tabelası.
65 ülke sigara içimine çeşitli sınırlamalar getirmiştir.
Dünya üzerinde bilinen ilk uygulama 1993 yılında ABD'nin Kaliforniya eyaletinde başlamıştır. Hollanda veİrlanda'da 1 Ocak 2004, Fransa'da 1 Şubat 2007, İngiltere'de 1 Mayıs 2007, Almanya'da 1 Ocak 2008, İspanya'da 1 Ocak 2006, Norveç'te 1 Haziran 2004,İsveç'te 1 Mayıs 2005 ve Kosova'da 1 Mart 2011 tarihinde kapalı yerlerde sigara içilmesi yasaklanmıştır.
Türkmenistan'da ise Ocak 2016'da tütün ürünlerinin satışı tamamen yasaklanmıştır.[26]

Türkiye'de sigara

Ölenler

Dünya Sağlık Örgütüne göre Türkiye'deki erkeklerin %30'u ve kadınların %12'si sigaradan ölüyor. [27]

Kurallar

Türkiye'de sigara tüketimine ilişkin ilk yasal kısıtlama, 26 Kasım 1996 tarih ve 22829 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 4207 sayılı Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanun ile öngörülmüştür. Bu Kanun ile sigara başta olmak üzere tütün ürünlerinin zararlarının anlatılması ve tüketiminin önlenmesine ilişkin tanıtım, vb. uygulamalar gündelik hayatta yer bulmaya başlamıştır.
4207 sayılı Kanunda 19 Ocak 2008 tarih ve 26761 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 5727 sayılı Kanun'la esaslı değişikliklere gidilmiş, sigara başta olmak üzere tütün ürünlerinin, evler hariç, her türlü kapalı ortamda tüketimi yasaklanmıştır. 5727 sayılı Kanun'un bu hükümleri, anılan kanunun yayımından 1,5 yıl sonra tam olarak yürürlüğe girmiştir. Bu bağlamda Türkiye'de 19 Temmuz 2009 tarihinden beri evler hariç her türlü kapalı ortamda sigara tüketimi yasaktır. Bunun yanında 2013 yılında çıkarılan bir kanunla taşıtlı araçlar içinde de sigara yasağı başlamıştır. Sonuç olarak Türkiye, sigara tüketimi ile en sert mücadele eden ülkeler arasında sayılmaktadır.[28]

Sigarayı bırakma yöntemleri



Sigara bağımlılığının artmasıyla beraber, bu bağımlılıktan kurtulmak isteyenler farklı yöntemler denemişlerdir. Sigara'nın içindeki nikotin maddesinin yarattığı bağımlılıktan kurtulmak, bir çok kişi için tek başına becerilmesi zor bir durum olduğundan, farklı yöntemler bağımlılara yardımcı olmaya çalışmaktadır. Hiçbir yöntem, %100 başarı oranı yakalamasa da, bazı yöntemlerdeki yüksek başarı oranı %80'lere kadar çıkmaktadır. Haaretz gazetesinin 2002 yılında yaptığı bir araştırmada, 7 farklı yöntem denekler gönderilerek denenmiş, 1 sene sonunda Abrahamson arınma tedavisinde başarı oranı %80 iken, bazı yöntemlerde başarı oranı 0 olmuştur.[29]
Yöntem
Denek Sayısı
1 ay sonra sigarayı içmeyen denek sayısı
1 sene sonra sigara içmeyen denek sayısı
Enjeksiyon
5
3
2
Nikotin bandı
4
2
1
Enerji
5
1
0
Akapunktur
5
3
2
Akapunktur 2
4
0
0
Arınma Terapisi
5
5
4
Sprey
4
0
0

ince kâğıda kıyılmış tütün sarılarak hazırlanan, genellikle yuvarlak, bir ucu yakılarak öteki ucu ağza alınıp dumanı çekilen nesne.  Sigara. Tütün içeren ve genellikle 85-100 mm uzunluk ve 4-8 mm genişliklerinde üretilen keyif verici madde. ... ı hale gelmesi çok kısasürede olur. Sigara nedir?

Kıyılmış tütünün çok ince kağıda silindir biçiminde sarılmış halidir. Önceleri tiryakilerin elle sardıkları sigara, sonraları makinelerle yapılmaya başlandı. 1861 ve 1875 yıllarında ilk sigara makineleri meydana getirildi. Decoufl6 adlı bir Fransız, 1880'de yaptığı bir sigara makinesini Fransız Rejisi'ne kabul ettirdi. Önceleri dakikada 600 - 800 sigara sarabilecek kapasitede olan bu makineler bugün dakikada 1.300- 1.600 sigara verirler.
Kıyılmış tütünlerin tütün yapraklarına sarılmış şekline «sigarillo», üst üste sarılmış tütün yapraklarından yapılmış sigaralara da «puro» adı verilir. Sigaralar 10, 20, 50 tanesi bir arada paketlenmiş halde satışa çıkarılır. Paketleme işi de makinelerle yapılır. İlk paket makineleri 1905'te Fransa'da icat edildi. Bugün dakikada 120 paket veren makineler kullanılmaktadır.
Sigaranın ortaya çıkması tütünün çeşitli şekillerde içilmesinden sonra olmuştur. Önceleri tütünün sebze yapraklarına sarılmasıyla yapılan sigara, Fransa’da Seville dilencilerinin izmaritlerin tütününü kağıtlara sararak içmesiyle yeni bir şekil almıştır. İnce özel kağıtlar imal edildikten sonra, tütün elle bu kağıtlara sarılmaya başlandı. Sigarayı elle sarmak zor olduğu için zamanla sigara makinası üzerinde çalışmalar olmuş, 1861 ve 1875 yıllarında sigara imal eden makinalar yapılmıştır. Daha sonra fabrikalar kurulmuştur. Sigaranın kalitesini arttırmak yönünden paketleme ve filitreleme usullerinde yenilikler getirilmiştir.
Sigara içilip içilmemesi Avrupa, Amerika ve bütün memleketlerde, çeşitli açılardan ele alınarak incelenmektedir. Amerika’da sigara içenlerin çoğunluğunun orta tabaka altındaki şahıslar olduğu istatistik kayıtlarla tespit edilmiştir. Amerika ve Avrupa şehirlerinde otobüs, tren ve uçaklarda sigara içenlerle içmeyenler ayrı yerlerde oturmakta, bunu sağlamak için kolay görülebilecek yerlere ikaz yazıları ve resimleri konulmaktadır. Sigara sarfiyatını azaltmak için ekonomik, eğitim ve sınırlama şeklinde tedbirler alınmaktadır.
Tütünü ilk kullananlar Amerika yerlileridir. Bu kıtanın keşfinden sonra Avrupa’ya getirilen tütün, zamanla büyük ticari değer kazandı. Türkiye'de tütünün kullanılmaya başlanması 1605 yılına rastlar. Önceleri tütün içilmesi önlenmek istenmiş, hatta Padişah Murat IV, tütün kullananlaraölüm cezası bile vermiştir. Ama tütün tiryakiliğinin önü alınamamıştır. Aksine kuvvetli bir alışkanlık meydana getirdiği için de çabucak ve geniş ölçüde yayılmıştır.
Sigaranın zararlı maddesi «nikotin» dir. Nikotin çok zehirli bir alkoloittir. Ağız yoluyla bir defada alınacak 1-2 santigram nikotin insanı hemen öldürür. Tütündeki nikotin çok yüksek olduğu halde zehirlememesinin sebebi büyük kısmının parçalanması ve dumana geçmemesidir. Sürekli sigara içenlerde zamanla birçok organik bozukluklar meydana gelir. Kalp çarpıntısı, astım, damar sertliği, tansiyon yükselmesi, göz bozuklukları, baş ağrıları, uykusuzluk, sinirlilik, sindirim sistemi bozuklukları ve kanser bunlardan başlıcalarıdır.
Sigara içindeki nikotin'in bağlandığı doğuştan vücutta olan nikotinik reseptörler sigara içildikçe artar ve zamanla bunları rahatlatmak için içilen miktarda artmaya başlar. Sigara bırakılınca bu reseptörler rahatsız olur ve bir süre yoksunluk sendromu belirtileri görülür. Ancak zaman ile bu reseptörlerin sayısı azalmaya başlar ve yoksunluk sendromu belirtileri azalır. Sigara dumanı ağız yoluyla akciğere çekilirken nikotin az da olsa ağızdan ve dilden kana karışmaya başlar. Büyük bir kısmı akcigerde bronşlardan ve broncuklardan kana karışır.
Aksondan aksona elektirik yoluyla geçen uyartı, aksondan dentrite kimyasal paketcikler yoluyla geçer. Beyne kadar gelen nikotin bu geçişte bir kimyasal paket olarak geçer ve dentritte uyartıya sebep olur. Bu uyartı sayesinde beyin keyif verici hormonlar üretme emrini verir. Bu sayede sigara keyif vermeye başlar. Aynı keyfi bir daha tatmak isteyen beyin "sigara iç" emrini verir. İnsan emri her yerine getirişinde bağımlılık artar. Artık bir tiryaki olmuşsunuzdur. Sigara'nın kullanan kişiye ve çevresine verdiği zarar bir çok kanıtla sabittir. Ancak fiziksel bağımlılık bırakmayı zorlaştırır. Yardımcı yöntemler olsa da en etkili bırakma yöntemi kişinin birden bire iradesi ile sigarayı terk etmesidir.
Üretimi
Toplandıktan sonra kurutulan tütünler, üç sene kadar depolarda kendi haline bırakılır. Sonra sigara fabrikalarında tütün tozundan arıtılarak özel nemlendirme odalarında işleme tabi tutulur. Seri halde nemlendirme ve kurutma devam eder. Daha sonra tamburlar içinde döndürülerek yapılacak sigaranın türüne göre, çeşitli kalitedeki tütünler harmanlanır. Bu karışık tütün tekrar özel nemlendirme odalarında bekletilir. Bu tütün döner bıçaklarla çok ince bir şekilde kıyılır. Kıyıldıktan birkaç gün sonra, silindir tüp haline getirilmiş kağıtlar içine otomatik olarak doldurulur.
İki sigara önce filitreye tutturulur, sonra ikiye bölünür. Standard bir sigara makinası dakikada ortalama 1200 sigara hazırlayabilir. Bu makinalarda sigaraların yirmişerli paketli selofanlı hale gelmesi çok kısa sürede olur. Her sigarada tütünün gevşekliği ışınla kontrol edilerek, bütün sigaraların eşit olması sağlanır. Sigaranın asıl kısmı tütün olduğu için, dumanı nikotin ve katran ihtiva eder. Sigaranın katranını azaltmak için evvela kaliteli tütün seçilir. İmalat esnasında ise uzun ince ve filitreli olarak yapılır. Sigaranın yanan ucu ile ağız arasındaki mesafe ne kadar çoksa vücuda o kadar az nikotin gider.
Kuru tütünler yaşlardan fazla; hızlı çekenler yavaş çekenlerden fazla; ciğere çekenler dudak tiryakilerinden fazla nikotin alırlar. Türkiye’de sigara üretimi Tekel idaresi ve özel şirketler tarafından sürdürülmektedir. Tütün cinsine göre muhtelif isimler altında sigaralar vardır. Maltepe, Samsun, Silahlı Kuvvetler, Meltem, Bafra, Tokat, Bitlis, Yeni Harman, Tekel 2000 en çok satılan sigara türleridir. Sigara içilip içilmemesi Avrupa, Amerika ve bütün ülkelerde, çeşitli açılardan ele alınarak incelenmektedir. Amerika’da sigara içenlerin çoğunluğunun orta tabaka altındaki kişiler olduğu istatistik kayıtlarla tespit edilmiştir.
Amerika ve Avrupa şehirlerinde otobüs, tren ve uçaklarda sigara içenlerle içmeyenler ayrı yerlerde oturmakta, bunu sağlamak için kolay görülebilecek yerlere ikaz yazıları ve resimleri konulmaktadır. Sigara sarfiyatını azaltmak için ekonomik, eğitim ve sınırlama şeklinde tedbirler alınmaktadır. Osmanlılarda içilmeye başlandığı 17. yüzyıl başlarından günümüze kadar, tıbbi zararları yanında dini hükmünün ne olduğu hakkında pekçok şeyler söylenmiştir. Ülkemizde kapalı alanlarda sigara tüketilmesi yasaklanmıştır.
Sigara sağlığa zararlıdır!
Sözlükte "sigara" ne demek?
1. İnce kağıda, kıyılmış tütün sarılarak hazırlanan, silindir biçiminde, ağızdan dumanı çekilen ürün.
Cümle içinde kullanımı
İhtiyar diplomat sigara üstüne sigara yakıyordu.
- Ö. Seyfettin
Sigara kelimesinin ingilizcesi
n. cigarette, cigaret, smoke, fag

Hiç yorum yok: