Tırnakla dünyayı kontrol edecekler
Her ikisi de Amerika’da biyomühendislik eğitimi alır.
Deney yapmayı, proje geliştirmeyi ve icat çıkarmayı seven Oğuz Yetkin ve Begüm Savaşan’ın yolu ise Ege Üniversitesi’nde kesişir. Teknolojik ürünlerin Türkiye’de de yapılabileceğini göstermek için güçlerini birleştiren ikili, 2018’de İzmir’de Nailtronics Arayüz Teknolojileri’ni kurar. Giyilebilir teknolojiye odaklanan Oğuz Yetkin ve Begüm Savaşan, patent başvurusunu yaptıkları Nailtronic Commander isimli takma tırnak kumandasıyla şimdi birçok elektronik cihazı kontrol etmeye hazırlanıyor. Yetkin ve Savaşan’ın hedefi ise artırılmış gerçeklikle oynanan oyun pazarına ara yüz üretmek.
BEGÜM Savaşan ve Oğuz Yetkin... Teknoloji alanında icat çıkarmak için işbirliğine giden iki genç bilim insanı. Bir yandan birçok alanda insanların hayatını kolaylaştırmak adına akademik çalışmalar yapan, diğer tarafta ise ilklere imza atacak ticari ürünler geliştirmeye çalışan iki girişimci. Nailtronics Arayüz Teknolojileri’nin kurucuları Begüm Savaşan ve Oğuz Yetkin ile girişimcilik serüvenlerinden yaptıkları çalışmalara ve gelecek planlarına kadar birçok konuyu konuştuk. 1975 İzmir doğumlu Oğuz Yetkin, tıp doktoru olan anne ve babasının işi nedeniyle ortaokul, lise ve üniversite eğitimini Amerika’da tamamladığını söyleyerek, şöyle devam etti:
İLK GİRİŞİM BAŞARISIZ OLDU
“Moleküler biyoloji ve bilgisayar üzerine eğitim aldım. Üniversite sonrası aralarında NASA’nın da olduğu birçok şirkette, yazılım, görüntüleme ve sanal gerçeklik üzerine çalıştım. 2007’de de İzmir’e döndüm ve şirketimi kurdum. Sanal gerçeklik ve üç boyutlu televizyon teknolojisini Türkiye’ye getirmeye çalıştım. Ama fiyat ve zaman bu işe uygun olmadığı için ilk girişimimden istediğim sonucu alamadım. Amerika’ya geri döndüm ve savunma sanayi alanında sanal gerçeklik üzerine çalışmaya başladım. Ne kadar tecrübeniz olursa olsun, Amerika’da doktoranız olmadan bazı kapılan açılmıyor. Teksas’ta biyomühedislik üzerine doktoraya başladım. Doktora tezim ise sinirlerin bilgisayara bağlanması üzerineydi. Doktora sonrası tezimin Türkiye’de hayata geçmesini istedim ve 2016’de İzmir’e geldim. Ege Üniversitesi Biyomühendislik Bölümü’nde misafir öğretim üyesi olarak çalışmaya başladım.”
“Moleküler biyoloji ve bilgisayar üzerine eğitim aldım. Üniversite sonrası aralarında NASA’nın da olduğu birçok şirkette, yazılım, görüntüleme ve sanal gerçeklik üzerine çalıştım. 2007’de de İzmir’e döndüm ve şirketimi kurdum. Sanal gerçeklik ve üç boyutlu televizyon teknolojisini Türkiye’ye getirmeye çalıştım. Ama fiyat ve zaman bu işe uygun olmadığı için ilk girişimimden istediğim sonucu alamadım. Amerika’ya geri döndüm ve savunma sanayi alanında sanal gerçeklik üzerine çalışmaya başladım. Ne kadar tecrübeniz olursa olsun, Amerika’da doktoranız olmadan bazı kapılan açılmıyor. Teksas’ta biyomühedislik üzerine doktoraya başladım. Doktora tezim ise sinirlerin bilgisayara bağlanması üzerineydi. Doktora sonrası tezimin Türkiye’de hayata geçmesini istedim ve 2016’de İzmir’e geldim. Ege Üniversitesi Biyomühendislik Bölümü’nde misafir öğretim üyesi olarak çalışmaya başladım.”
SAĞLIK SORUNU ETKİLİ OLDU
1991 İzmir doğumlu Begüm Savaşan ise çocukluğunun bebeklerle evcilik oynamak yerine bir şeyleri kırıp, bozmakla geçtiğini söyleyerek, sürekli deneyler yaptığını paylaştı. Çok meraklı bir yapıya sahip olduğunu söyleyen Begüm Savaşan, “Fen ve matematik en iyi derslerimdi. Bunun yanı sıra tiyatroyla uğraşarak hayatımda yeni bir pencere de açtım. 17 yaşında bir sağlık problemim oldu. O dönem kemoterapi de alınca bu işin mutfağına girmem gerektiğini düşündüm. Biyomühendislik okumaya karar verdim. İstanbul Teknik Üniversitesi’ni kazandım. İkinci sınıfta ise Amerika’da Montana State University’de okudum. Son sınıfta ise Ege Üniversitesi Biyomühendislik Bölümü’ne misafir öğrenci olarak geldim. Burada da benim gibi Amerika’da eğitim alan Oğuz Yetkin ile yolumuz kesişti. Türkiye’de teknoloji alanında icat çıkarabileceğimiz bir alan yaratalım dedik ve ‘TÜBİTAK Bireysel Genç Girişimcilik’ desteğini de alarak 2018’de ortak şirketimizi kurduk” diyerek Nailtronics Arayüz Teknolojileri’ni doğuş öyküsünü paylaştı.
1991 İzmir doğumlu Begüm Savaşan ise çocukluğunun bebeklerle evcilik oynamak yerine bir şeyleri kırıp, bozmakla geçtiğini söyleyerek, sürekli deneyler yaptığını paylaştı. Çok meraklı bir yapıya sahip olduğunu söyleyen Begüm Savaşan, “Fen ve matematik en iyi derslerimdi. Bunun yanı sıra tiyatroyla uğraşarak hayatımda yeni bir pencere de açtım. 17 yaşında bir sağlık problemim oldu. O dönem kemoterapi de alınca bu işin mutfağına girmem gerektiğini düşündüm. Biyomühendislik okumaya karar verdim. İstanbul Teknik Üniversitesi’ni kazandım. İkinci sınıfta ise Amerika’da Montana State University’de okudum. Son sınıfta ise Ege Üniversitesi Biyomühendislik Bölümü’ne misafir öğrenci olarak geldim. Burada da benim gibi Amerika’da eğitim alan Oğuz Yetkin ile yolumuz kesişti. Türkiye’de teknoloji alanında icat çıkarabileceğimiz bir alan yaratalım dedik ve ‘TÜBİTAK Bireysel Genç Girişimcilik’ desteğini de alarak 2018’de ortak şirketimizi kurduk” diyerek Nailtronics Arayüz Teknolojileri’ni doğuş öyküsünü paylaştı.
DÜNYADA
İLK OLACAK
BEGÜM Savaşan, Nailtronics Arayüz Teknolojileri’nin odağının giyilebilir teknoloji olduğunu söyledi. “Herkesin kullanacağı teknolojik ara yüzler üretmeyi hedefliyoruz” diyen Begüm Savaşan, “Bu ara yüzlerin şu anda kullanmakta olduğumuz tuşları ve hatta dokunmatik ekranların eski moda olmasına sebep olarak hayatımızı kolaylaştırmasını istiyor ve bunu hayal etmekten büyük keyif alıyoruz. Şu an üzerinde çalıştığımız ise Amerika’da patent aşamasında olan Nailtronic Commander adını verdiğimiz giyilebilir bir kumanda sistemi. Bu kumanda sistemi ise takma tırnak görünümünde. Yazılımla birlikte tüm elektronik cihazlara komut verebilme özelliğine sahip bir kumanda. Bir hareketle dünyayı kontrol edeceğiz. Dünyada buna benzer yapılar var, ama hiçbiri bu kadar küçük değil. Bu anlamda dünyada bir ilke de imza atmış olacağız” bilgisini verdi.
O AÇIĞI BİZ
KAPATACAĞIZ
ÜZERİNDE çalıştıkları birçok projenin olduğunu söyleyen Oğuz Yetkin, şöyle devam etti: “Ama hala ticari bir ürünümüz yok. Bu anlamda yakında giyilebilir teknoloji odağında bir ürünü piyasaya çıkaracağız. Dekoratif bir ürün olacak. Partilerde kullanılan ürünlere teknolojik bir boyut katacağız. Ama asıl hedefimiz artırılmış gerçeklikle oynanan oyun pazarı. Bu pazarın ihtiyacı olan ara yüzü temin etmek istiyoruz. Burada açık büyük. Çok küçük, hissedilmeyen bir ara yüzle bunu yapacağız. Amacımız bu işlerin Türkiye’de de yapılıyor olabileceğini tüm dünyaya göstermek. Tüm bunlarla engelli ya da yatağa bağımlı bireylerin de hayatlarını kolaylaştıracak yenilikleri hayata geçirmek istiyoruz.”
KISA KISA
* Atölye çalışmaları da yaptıklarını söyleyen Oğuz Yetkin, “İnsanlara teknolojinin çok korkunç olmadığını göstermeye çalışıyoruz. Hem lise hem de girişimci adaylarıyla teknolojiler geliştiriyoruz. Bu tamamen bizim gönüllü çalışmalarımız” diyor.
Hiç yorum yok: